İçerik: Glasgow’da Ülkeler Ormanları Koruma Sözü Verdi
Glasgow’da Ülkeler Ormanları Koruma Sözü Verdi. Türkiye, İskoçya’nın Glasgow kentinde düzenlenen Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’nde (COP26) açıklanan “Glasgow Liderlerinin Orman ve Arazi Kullanımı Bildirgesi”ne imza attı. Kalkınmayı önemli bir adım olarak gören TEMA Vakfı, Akbelen’den Mersin’e, Şırnak’tan Ordu’ya tüm Türkiye’de madencilik faaliyetleri sonucu yok olan ormanlarımızın korunması çağrısında bulundu.
TEMA Vakfı, İskoçya’nın Glasgow kentinde düzenlenen Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’nde (COP26) dünya liderlerinin taahhütlerini ve girişimlerini yakından takip etmektedir. Toplantıda aralarında Türkiye’nin de bulunduğu yüzden fazla ülke tarafından imzalanan “Glasgow Liderleri Orman ve Arazi Kullanımı Bildirgesi”, 2030 yılına kadar ormansızlaşma ve arazi bozulumunu durdurmayı ve tersine çevirmeyi taahhüt etmesi bakımından önemlidir.
Türkiye’nin beyannameyi imzalaması çok önemli bir adımdır.
Konuyla ilgili açıklama yapan TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç, “Türkiye’nin Paris Anlaşması’nın ardından bu bildirgeyi imzalamasını çok önemli bir adım olarak görüyoruz. Çölleşme tehdidi altında olan Türkiye’de maalesef birçok bölgede madencilik faaliyetleri kapsamında ağaç kesimi devam ediyor. 2012 hektar ormanlık alanda 2020 ile 340.000 arasında maden işletmesine izin verilmiştir. Aynı dönemde yakılan orman alanı 87.000 hektardır. Paris Anlaşması’nın onaylanması üzerine verilen 2053 yılında karbon nötr olma vaadini yerine getirebilmek için ormanlık alanların korunması büyük önem taşımaktadır. TEMA Vakfı olarak beyannamede Akbelen’den Mersin’e, Şırnak’tan Ordu’ya yurdun dört bir yanında madencilik faaliyetlerinden kaynaklanan zararlarımızın, verilen ‘ormanların ve diğer karasal ekosistemlerin korunması ve restorasyonunun hızlandırılması’ taahhüdü uyarınca durdurulmasını talep ediyoruz. Yanmış ve bozulmuş alanların restorasyonunu talep ediyoruz” dedi.
Türkiye’de yaz aylarında çıkan orman yangınlarında yaklaşık 144 bin hektar ormanlık alan kül oldu. 200 bin futbol sahası veya Gökçeada’nın 5 katı büyüklüğündeki bu alanın restore edilmesi gerekiyor. Yanan orman alanları sadece insanları yerinden etmekle kalmamış, birçok türün yaşam alanlarına da zarar vermiştir.
Köylüler orman izinlerinde söz sahibi olmalı
Bugüne kadar madencilik faaliyetleri nedeniyle birçok insan topraklarını ve ormanlarını kaybederek farklı yerlere göç etmek zorunda kaldı. Bildirgede, toplulukları güçlendirmeyi, sürdürülebilir tarımı geliştirmeyi ve ormanların değerlerini tanıyarak dayanıklılığı sağlamayı ve kırsal geçim kaynaklarını iyileştirmeyi taahhüt ediyor. Bununla birlikte, ilgili ulusal mevzuat ve uluslararası belgelere uygun olarak yerli halkların yanı sıra yerel toplulukların haklarını tanıyacağına söz verilir. Bu maddede de belirtildiği gibi yerinden edilmiş kişilerin kendi bölgelerinde yeniden hayat kurabilmeleri için destek faaliyetlerinin hayata geçirilmesi gerekmektedir.
Ataç “Akbelen Ormanı, Muğla’nın İkizköy ilçesinde halkın yaşam alanıdır. Açıklamaya göre, termik santral nedeniyle ormanların kesilmesini önlemek için mücadele eden İkizköy halkının haklarını Türkiye garanti ediyor. Bu, genişlemenin derhal durdurulması gerektiği anlamına gelir. TEMA Vakfı olarak beyannameye uygun olarak yaşam alanlarını savunan köylülerin haklarının iade edileceğine, Türkiye’nin ormanları, sulak alanları ve havzaları koruyarak 2053 karbon nötr yolunda adımlarını sürdüreceğine inanıyoruz.” açıklamasını yaptı.