İçerik: Ağır Taarruz Helikopteri ATAK-II, 2022’de Göreve Başlıyor
Ağır Taarruz Helikopteri ATAK-II, 2022’de Göreve Başlıyor:
Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TUSAŞ) Genel Müdürü Prof. Dr. Temel Kotil şirket çalışanlarına yeni yıl tebrik mesajı paylaştı.
Temel Kotil, tebrik mesajında TUSAŞ’ın 2021 hedeflerinin yanı sıra 2022 performansını da değerlendirdi. Bu kapsamda Kotil, devam eden ağır sınıf taarruz helikopteri projesi ATAK II hakkında da bilgi verdi. Kotil, 11 tonluk ATAK II taarruz helikopterinin 2022 yılında motorunu çalıştıracağını ve pervanelerini döndüreceğini duyurdu. Kotil daha önce Ağır Sınıf Taarruz Helikopteri ATAK-II’nin motorlarının Ukrayna’dan geleceğini ve bu konuda bir sözleşme imzalandığını duyurmuştu.
Daha önceki süreçte Temel Kotil, T929 veya ATAK-II’nin 11 ton sınıfında olduğunu ve 1.500 kg mühimmat taşıyabileceğini açıklamıştı. Yerli ve milli motor alternatifi olmadığı için motorunun Ukrayna’dan geleceğini belirtti. Kotil ayrıca 2500 beygirlik motorlarla donatılacağını ve 2023 yılında ilk uçuşunu gerçekleştireceğini belirtti.
SSB ile TAI arasında imzalanan Ağır Sınıf Taarruz Helikopteri Proje Sözleşmesi ile geliştirilecek olan helikopter, mevcut ATAK helikopterimizin yaklaşık iki katı kalkış ağırlığına sahip olacak ve mevcut ATAK helikopterimizin bulunduğu üst sınıf taarruz helikopterleri arasında yer alacak.
Türk Silahlı Kuvvetlerinin bu alandaki ihtiyaçlarını karşılamak üzere Ağır Sınıf Taarruz Helikopteri Projesi başlatıldı. Proje ile yüksek miktarda faydalı yük taşıyabilen, zorlu çevresel faktörlere dayanıklı, ileri teknoloji hedef takip ve görüntüleme sistemleri, elektronik harp sistemleri, seyrüsefer sistemleri, haberleşme sistemleri ve silah sistemleri ile donatılmış etkin ve caydırıcı bir saldırı helikopteri, yüksek manevra kabiliyetine ve performansa sahip olup, tasarlanıp üretilmiştir.
Proje aynı zamanda yerli sistemlerin kullanımını en üst düzeye çıkarmayı, arz güvenliğini ve ihracat özgürlüğünü sağlamayı da hedefliyor. Ağır Sınıf Taarruz Helikopteri Projesi’nin dışa bağımlılığın azaltılmasında, mevcut yerli projelerimizde kazanılan bilgi birikimi ile yerli, milli ve yenilikçi çözümlerin hayata geçirilmesinde ve Türk Silahlı Kuvvetlerimizin etkinliğinin artırılmasında önemli rol oynayacağı düşünülüyor.